Kalp, tüm bedene kan aracılığıyla besin ve oksijen pompalayan organımızdır. Kanın ilgili yerlere kadar iletilmesi ise damarlar sayesinde olur. Kalp zati hepimizin bildiği üzere hayati bir organ. Bırakın durmasını nizamlı olarak atmaması, ritminin bozulması dahi hayli önemli sonuçlar doğuruyor.
Damarlar ise hem kanı kalpten bedenin farklı bölgelerindeki dokulara götürüyor hem de bu dokulardan kanı kalbe geri döndürüyor. Deveran sisteminin bu farklı dokularla, organlarla, sistemlerle olan bağlantısı canlılığımızın devam edilmesini sağlıyor
Kalp ve damar sıhhati pek çok farklı parametreden etkilenir. Ne yiyip ne içtiğimiz, ne kadar hareket ettiğimiz, sigara kullanıp kullanmadığımız, kan basıncımız yani öbür bir deyişle tansiyonumuz, kan kolesterol seviyemiz; tüm bunlar kalp damar sıhhatini yakından ilgilendiriyor. Bu faktörlere dikkat edersek; örneğin sağlıklı beslenirsek, tansiyonumuzu olağan bedellerde tutarsak kalp damar sıhhatimizi da korumuş oluruz.
Kardiyovasküler sistemin sıhhatini korumak için beslenme nizamında yapılacak birinci değişiklik yemek porsiyonlarını denetim altına almak. Şahıslar yaşına, cinsiyetine, hareket seviyesine, varsa sahip olduğu hastalıklarına nazaran günde muhakkak ölçüde kalori almalı.
Bedenin muhtaçlık duyduğu kaloriden fazlasını almak kalp damar sıhhatini olumsuz etkiliyor. Bu durumun önüne geçmek için porsiyonlarımızı denetim altında tutarak gereğinden fazla yemek yemekten kaçınmamız gerekiyor.
Zerzevat ve meyveler, kalp dostu besinler. Bu besinlerin kalorisi az ve besleyiciliği yüksek. Ayrıyeten çok sayıda vitamin ve minerali bünyesinde barındırıyor. Münasebetiyle hem ana hem de orta öğünlerde meyve ve zerzevat tüketmek gerekiyor. Bilhassa çilek, ahududu, kırmızı dut üzere kırmızı meyveler; içerdikleri antioksidanlarla kalp sıhhatini güçlendirmeye takviye olur.
Ne kadar yağ yediğimiz, hangi cins yağlarla beslendiğimiz de kalp sıhhatini etkiliyor. Doymuş yağ dediğimiz et, süt, tereyağı üzere hayvansal besinlerden aldığımız yağlar kan kolesterol seviyesini yükselterek damar tıkanıklığı ve damar sertleşmesi riskini artırıyor. Bu nedenle doymuş yağ tüketimimizi sonlandırmamız gerekiyor. Öte yandan zeytinyağı, kanola yağı üzere bitkisel kaynaklı yağlar ise kalp damar sıhhatini hami tesir gösteriyor.
Kalp damar hastalıkları içerisinde en sık olarak koroner arter hastalığı ile karşılaşılıyor
Koroner arter hastalığı dediğimiz durum kalbi besleyen damarların tıkanması. Bu tıkanma sonucunda kalp muhtaçlık duyduğu oksijeni kâfi ölçüde alamıyor. Sonuç olarak da kalbin bu az beslenen kısımlarında doku vefatı gerçekleşiyor. Diyabet, hipertansiyon ve hiperkolesterolemi üzere rahatsızlıklar koroner arter hastalığı riskini artırıyor.
Diyabet, tansiyon hastaları kesinlikle tabiplerin verdiği tedavi planına uymalı. Diyabet hastalarında kan şekerinin, tansiyon hastalarında kan basıncının denetim altında olması kalp damar sıhhati açısından olumlu bir durum. Bu nedenle bu hastalar kesinlikle ilaçlarını kullanmalı, antrenman yapmalı, beslenmesine dikkat etmeli ve nizamlı olarak tabip denetimine gitmeli.
KAYNAK: Milliyet