Ortakent’in eski yağhane fabrikası restore edildi. Projenin kahramanı Esra Batıbay, tarih kokan sıcacık yerde yağ çeşitlerini yine halka sundu…
Ege tarih boyunca zeytin üretimiyle anıldı. M.Ö 6. yüzyıla kadar zeytincilik geçmişi olan Ege Bölgesi’nde, zeytin ekonomik olduğu kadar kültürel de bedele sahip. Muğla’nın Bodrum İlçesi de zeytin kültürüyle öne çıkan beldelerden biri… Bölgede herkesin zeytinliği olmasa bile bahçesi olan birçok meskenin bir-iki tane zeytin ağacı göze çarpıyor.
ZEYTİNİN SEYAHATİ
Bahçede, zeytinlikte yetişen zeytinin sofralarımıza gelen kadar olan seyahati ise unutulmaya yüz tutan yağhanelerde başlıyor. Bugün hiçbiri kullanılmayan yağhaneler, Bodrum’un en kıymetli kültürel zenginlikleri ortasında yer alıyor. Bodrum’da bilinen 15 adet yağhane var. Onlardan biri ise geçtiğimiz günlerde tekrar hizmet vermeye başladı. Esra Batıbay, Bodrum’un Ortakent Mahallesi’nde eski yağhane fabrikasını restore ederek tekrar kullanıma sundu.
Muğla, yağhanede 2004 yılında coğrafik tescil aldı.
1800 YILLIK MİRAS
Ortakent’te bulunan yağhanenin kuruluşu 1800’lü yıllara dayanıyor. Batıbay, yaklaşık 40 yıl öncesine kadar kullanılan yağhane için “Burası bir yağ fabrikası olarak çalışıyormuş. Binayı birinci gördüğümde yıkılmak üzereydi. İçerisinde tarih yatan böylesine büyüleyici bir yerin bunu hak etmediğini düşündüm. O an karar verdim Yağhane’yi yine ayağa kaldırmaya. Ve çalışmalar başladı” sözlerini kullandı. Esra Batıbay şunları anlattı:
‘DOKUSUNU KORUDUK’
“Binanın onarımı yaklaşık 6 ay sürdü. Malum, çok eski bir yer, dokusunun bozulmaması için azami itina gösterdik. Yıkılıp tekrar yapılsaydı işimiz çok daha kolaydı, ama biz zoru seçtik. Binanın mevcut taşları titiz bir çalışmayla tek tek söküldü ve duvarlar güçlendirilerek birebir taşlarla tekrar örüldü. İçerisinde bulunan taş değirmen, pres makinası, santrüfüj üzere aletler korundu ve bakım yapıldı. Daha sonra iç dizaynına başladık.”
Esra Batıbay
Esra Batıbay, onarım sonrası Yağhane’de üretime başladıklarını söyledi. Hem Yağhane’de hem de internet üzerinden ürettikleri eserlerin satışını gerçekleştirdiklerini söz eden Batıbay, ‘Yağhane’de kullandıkları logonun manasını ise şöyle anlattı: “Karatavuk için ben zeytin perisi diyorum. Zeytini çok seven, siyah tüylü, turuncu gagalı bu kuş, zeytini bir çırpıda yutar ve çekirdeğini sindiremeyip dışarı atar. Sindirim sırasında yumuşayıp incelen zeytin çekirdeği toprağa düşer, çimlenir, filizlenir, ağaç olur. Asırlık zeytin ağaçlarının mimarı olan karatavuk kuşu bu yüzden başköşede yer almayı hak ediyor.”
Batıbay, “Arka bahçemiz de çok keyifli oldu. Bahçenin ortasına asırlık bir zeytin ağacı diktik. Duvarlarda Bodrumlu ressamlarımız duvarlarımıza Poseidon ve Athena’yı resmettiler. Velhasıl çok keyifli bir yer haline geldi. İçeriye girdiğiniz andan itibaren her köşesinde başka bir keyif alacağınızı düşünüyorum. Konuklarımızın söyledikleri hoş sözlerle de gerçek bir iş yaptığımızı anlıyoruz.”
KAYNAK: Sözcü