Bel ağrıları neden olur?
Ağrı bir bulgudur. Hastalık değildir. Tedavi edilmesi gereken şey de ağrı değil; ağrının asıl nedeni olan hastalığın ortadan kaldırılması yahut arızanın tamir edilmesidir.
6 haftadan kısa periyodik var olan ağrılara akut bel ağrısı denir. Makul bir aktivite yahut travma sonrası gelişebileceği üzere, travmasızda olabilir. Genellikle ağrı, zaten azalır yahut büsbütün geçebilir. Bir kere ciddi bel ağrısı yaşayan insanların yaklaşık yüzde 30’u tekrar bir atak geçirebilir. Fakat denetim ve bakım altında olur ise bu tekrarlama riski en aza indirilebilir. Üç aydan uzun vadeli varlığını devam ettiren bel ağrılarına ise kronik bel ağrısı adı verilmektedir. Var olan doku bozukluğu, ortamdaki hudut uçlarını etkileyerek ağrı ortaya çıkarır. En çok gördüğümüz şey ise akut ağrı döneminde basitçe halledebileceğimiz hastalıkların ehil olmayan ellerde oyalanarak kronik hale gelmesidir.
Bel ağrılarını tetikleyen sebepler nelerdir?
Gerçek bir tedavi yapabilmek için gerçek ağrı kaynakları önemli bir uzman doktor muayenesi ve tetkiklerle araştırılmalıdır. Fazla kilolu olmak, fıtık yapacak kadar veya bel yapılarını zorlayacak kadar ağır kaldırma, eğilerek çalışıyor olmak, uzun müddetli oturmak yahut otururken öne eğilerek iş yapmak yahut durmak yahut birebir durumda uzun müddet kalmak, gerilimli devirlerin uzun sürmesi, çok doğum yapmak, mesken işlerini uygunsuz durumda ve uzun mühlet yani orta vermeden yapmak, cinsel hayatta beli korumamak bel sorunları yaşamaya neden olmaktadır.
Bel ağrılarından korunmak ve bel sağlığını korumak için neler yapılmalıdır?
En kıymetli olan şeyi kaçırmaktayız. Asıl olan belde ağrı çıkmadan önlem almaktır. Bel ağrısı oluşumuna neden olacak şeyler muhakkak olduğuna nazaran işe bunlara riayet etmekle başlamak mecburiyetindeyiz. Gerekli bakımları yapılmayan otomobil bizi yolda bırakacağı üzere gerekli bakımları ve muhafazaları yapılmayan bel de bir gün bize bu acıyı yaşatacaktır. Öncelikli olarak katiyen obezite yani fazla kilo fıtığın veya bel ağrılarının en önde gelen nedenlerindendir. Kilo almadan yaşamayı bir hayat üslubu haline getirmeye mecburuz.
Bel ağrısı yaşadığımız vakit ne yapacağız sorusu akla gelmektedir. Öncelikli olarak bu hususta nitekim deneyimli olan uzman bir doktora başvurmalı; geçiştirici süreçlerle arızayı kronik hale getirmekten kaçınmalıdır. Altta yatan neden bir tümör, çok önemli bir fıtık, omur kırığı veya bel kayması da olabileceği için mevzuyu uygun bilmeyen insanların teklif yahut tedavi ismi altındaki uygulamaları ile vakit kaybedilmemelidir. Ekseriyetle hastaların ağrılarının geçmesi altta yatan nedenin ortadan kalkmış olduğu halinde algılanıp rahat davranılmakta ve basitçe çözülebilecek bir hastalık daha güç çözülür yahut tahlilsiz hale gelebilmektedir.
Şu bir gerçektir ki, bel ağrısı yeteri kadar önemsenmemektedir. Başımıza çok önemli problemler açabileceğinin şuurunda olunamamaktadır. İnsanlarımız ağrısız yaşatmak ve bel fıtığı gelişmesini evvelden engellemek imkan dahilindedir. Sorunun altında yatan nedenin kesin ortadan kaldırılmasına değil de ağrının ortadan kaldırılmasına yönelmektedir. Bu önemli bir yanılgıdır ve hastalarımızı ileri de başına çok büyük meseleler açabilecek hale getirmektedir.
Sonuç olarak bel sorunu yaşamayacak biçimde bir hayat biçimine geçilmeli ve bel ağrısı veya fıtık gelişme riski ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır. Şayet ağrı yaşar isek; bu mevzuda çok çalışmış olan uzman hekim/ tabipler aranıp bulunmalı ve en kısa müddette ve en kolay formda tedavisi yapılmalıdır. Tedavi de başarılı olmanın yolu sistem değildir; bu mevzuda hakikaten uzman hekimin yapacağı usullerdir.
KAYNAK: Milliyet