Epilepsinin ortaya çıkmasına yol açan faktörlere değinen Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “İnsan beyni daima ve sistemli çalışır. Yapısı gereği biyolojik-canlısal elektrikle çalışır denilebilir. Sistematik bir sistem içerisinde çalışan beyinde bazen kaçak yahut parazitlerin meydana geleceği durumlar oluşabiliyor. Bu parazitlerin bir eşiği geçmesi durumunda epilepsi görünümü ortaya çıkar ve oluşmasına neden olan aşikâr kimi faktörler vardır” dedi.
Beynin birtakım bölgelerinde kısa devre ya da elektrik kaçağı üzere tanımlanabilecek çalışma meseleleri oluşabildiğini söz eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Bu elektriksel kaçak, beynin hangi bölgesindeyse, o bölgenin fonksiyonlarıyla ilgili epilepsi görünümü ortaya çıkar. Örneğin görme yetisiyle ilgili yerdeyse o gözün önünde imaj, uçuşan kelebekler ya da benzeri görme ile ilgili sorun çıkabilir” diye konuştu.
Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Bu elektiksel kaçaklar beynin tümüne de yayılabilir. Beynin tümüne yayılma durumunda büyük nöbet oluşur. Büyük nöbet geçiren birinin tüm bedeni denetimsiz kasılır, şuur kaybı gelişir ve genelde de teneffüste hızlanma, hırıltılı teneffüs ve morarmalar, idrar kaçırma, lisan ısırma üzere durumlar oluşuR” diye konuştu.
Kısa periyodik dalma ve kopukluk da yaşanabiliyor
Tıbbi olarak epilepsi, sara nöbetinin büyük ve küçük olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Her sara atağı bayılma, kasılma formunda gerçekleşmeyebilir. Kısa vadeli beğenilen dalmalar ve kopukluklar yaşamak, bazen de sebepsiz unutkanlıklar da epilepsi sebepli olabilir” dedi.
Dirençli epilepside ilaca karşın nöbetler devam ediyor
Epilepside teşhiste hastanın hikayesinin çok değerli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Hastanın bir yıl boyunca, 2 yahut daha fazla ilacı, yüksek ve uygun dozda kullanmasına karşın hala nöbetleri oluyorsa bu ‘ilaca dirençli epilepsi’ olarak kabul edilir. Epilepsi hastalarının genelde yüzde 70’i ilaçla tedaviye olumlu karşılık verir. Yüzde 30 oranında ilaçlara bir direnç olabiliyor. Bilhassa şakak-temporal beyin bölgesi epilepsileri dirençli olmaya adaydır” dedi.
Hastanın hikayesi düzgün bir halde dinlenmeli
“İlaç kullanmadan evvel epilepsi hastasının tedaviye nasıl cevap vereceği tabip tarafından varsayım edilebilir” diyen Prof. Dr. Sultan Tarlacı, şunları söyledi:
“Örneğin ağır hadise cinslerinden biri olan ‘şakak beyni epilepsisi’ hastası, tedaviye dirençli nöbet çeşitlerinden birisidir. Bu cins hadiseler, durumları uygun ise epilepsi cerrahisi ile denetim altına alınabilirler. Bunun için ileri araştırmalar gerekebilir. Beyindeki işlev bozukluğunun nerede olduğunu öğrenmek için hastaya EEG, uyku EEG’si, pozitron emisyon tomografisi ya da SPECT denilen beynin içsel çalışma formunu gösteren testler yapılabilir.
EEG testi her vakit hastaya sara tanısı konulmasını desteklemez. Hastanın hikayesi güzel dinlenmeden teşhis koyulmaması gerekir. Bazen nöbetler beynin çok derinlerinden kaynaklanır. EEG ise saçlı deriden yapıldığı için beynin derinlerinden kaynaklanan elektrik kaçağını yakalamaması kelam konusu olabilir.”
İlaç kullanımıyla nöbet sıklığı denetim altına alınabilir mi?
Ameliyatın ilaç kullanımının yerine bir alternatif olmadığını belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “İlaç kullanımı nöbet sıklığını denetim altına almak içindir. İlaç seçerken hastanın yaşına, cinsiyetine, hastanın doğurganlık çağında olup olmadığına, çocuk sahibi olmak isteyip istemediğine, hangi nöbet tipini yaşadığına bakılır ve bu kriterlere nazaran ilaç tedavisi seçilir” bilgisini paylaştı.
Beynin yapısı bozulabilir
Epilepside erken müdahalenin değerini vurgulayan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Erken müdahale edilmediği vakit daima nöbet geçiren bireyin beyninde sık elektrik kaçakları olur ve beynin yapısı da vakitle bozulabilir. Bu defa hastalık, ilaçla da cerrahi müdahaleyle de tedavisi yapılamaz yahut daha da dirençli duruma gelir” vurgusunu yaptı.
KAYNAK: Milliyet